Page 81 - Mart 2018
P. 81
S ğlık
haber
Diğer yandan sağlık personelinin 2003 yılından bu yana yürürlükte
olan Sağlıkta Dönüşüm Programı ile ilgili görüşleri incelendiğin-
de ise; yaklaşık her üç çalışandan biri (%34,8) Sağlıkta Dönüşüm
Programını (SDP) genel olarak başarılı bulduğunu, yaklaşık yarısı
(%51) ise Sağlıkta Dönüşüm Programı (SDP) ile birlikte toplumun
sağlık hizmetlerine ulaşılabilirliğinin arttığını belirtmiştir.
Çalışmada sağlık personelinin SDP kapsamında yürürlüğe konulan
uygulamalarla ilgili görüşleri değerlendirildiğinde de yedi temel bi-
leşenden altısı (Performansa Dayalı Ek Ödeme Sistemi [PDEÖS], Tam
gün, tayin ve geçici görevlendirme, Kamu Hastaneleri Birliği, Hasta
hakları, Kalite ve akreditasyon ve Birinci Basamak Sağlık Hizmetleri
[BBSH]) ile ilgili değerlendirmelerinin önemli ölçüde olumsuz ol-
duğu, sadece diğer konular boyutu altında yürütülen uygulamalar
ile ilgili değerlendirmelerinin kararsızlık noktasının biraz üzerinde
(3,23/5) pozitif yönde olduğu saptanmıştır.
Olumsuz olarak değerlendirilen boyutlar arasında ise en olumsuz
olarak değerlendirilen boyutun PDEÖS boyutu olduğu görülmüş-
tür. Katılımcıların SDP ile ilgili değerlendirmeleri boyutlar yerine
soru kâğıdındaki maddeler itibariyle irdelendiğinde; Performansa
Dayalı Ek Ödeme Sistemi’nin (PDEÖS) verilen hizmetin kalitesini
(%20,9), verimliliğini (%27,6) ve hasta memnuniyetini (%32) arttırdı-
ğına inanan personel oranının çok düşük düzeylerde olduğu, buna
karşın personelin yarısından fazlasının PDEÖS’nin gereksiz muaye-
ne ve tetkikleri arttığına (%55,4) ve çalışanlar arasında dostluk, sev-
gi ve güven gibi duyguların olumsuz olarak etkilendiğine (%57,6)
inandıkları bulunmuştur.
Katılımcıların Kamu Hastaneler Birliği uygulaması ile ilgili değer-
lendirmeleri de sağlık personelinin bu konuya ilişkin görüşlerinin
olumlu olmadığını göstermektedir. Nitekim, KHB’ye yönetici ata-
malarının liyakat ve yeterlilik esası yerine politik ve siyasi tercihlere
göre yapıldığına inananların oranı (%52,7), KHB sayesinde hastane-
lerin profesyonel yöneticiler tarafından yönetileceğine inananlar-
dan (%23,6) yaklaşık iki kat daha fazladır. Ayrıca KHB ile hastane-
lerin tedarikçiler karşısındaki pazarlık gücünün artacağına (%35,5)
ve kaynakların daha verimli kullanılacağına (%36,1) inananların
oranları da düşük düzeylerde çıkmıştır. Benzer şekilde katılımcılar
arasında kalite yönetim çalışmalarının kurumsal ihtiyaçlara cevap
verecek şekilde yürütüldüğüne inananların oranı da %37,3 gibi dü-
şük bir düzeydedir ve dahası katılımcıların %34,9’u akreditasyon ve
kalite yönetim uygulamalarını gereksiz bir iş yükü olarak değerlen-
dirmiştir.
Birinci basamak sağlık hizmetleri kapsamındaki yenilikler ile ilgili
olarak ise neredeyse her iki çalışandan biri (%47,4) taşra teşkilatla-
rında sağlık müdürlüğü, halk sağlığı müdürlüğü ve genel sekreter-
lik şeklindeki üçlü yapıyı gereksiz olarak görmüşler ve toplum sağ-
lığı merkezlerinin görev ve sorumlulukları açık olmadığı için verimli
olarak çalışmadıklarını(%54,4) ifade etmişlerdir.
77