Page 6 - Ocak 2018
P. 6

köşe yazısı








                                                                    Mustafa DAŞCI

                                                              mdasci@saglikyayincilik.com.tr




                                                                   Kamunun Gözü

                                                            Tıbbi Cihaz Sektöründe







               80’li 90’lı yıllar tıbbi cihaz sektörü için iyi yıllardı diyebiliyorum artık. Neden mi? Serbest piyasa ekonomisinin gerekleri
               işliyordu. Ticaret ve Sanayi Odaları, Odalar ve Borsalar Birliği çalışıyordu. Her bireyin bir fikri, bir hedefi ve amacı vardı.
               Bu, Özal dönemiyle yok olmaya başladı. 90’lı yıllar ile birlikte günü kurtarma çabasında olan, tüketici bir toplum olmaya
               başladık. Üniversiteyi nasıl kazanırım? Hangi okul iyi eğitim verir, hangi kurs daha başarılı? Çocuklar, yeteneklerine bakıl-
               maksızın hiç durmadan koşturulan, koşturmadan düşünmeye ve kendi hedeflerini belirleyemeyen bireyler haline dönüştü.

               Allaha şükrediyorum ki 60’lı yıllarda doğmuş 70’li yılları görmüş birisi olmaktan mutluyum.
               80’li ve 90’lı yıllarda olup da bugünlerde kaybolan bir şey daha var. O günlerde serbest piyasa koşulları daha hakimdi. Bugün
               bu yok. Devlet hafızası daha iyi konumda ve serbest ekonomiye engel olacak şekilde kullanılması ticareti olumsuz etkiliyor.
               Ticari örgütler sesini çıkaramıyor çünkü üyeleriyle yöneticiler aynı kaderi yaşamıyor. Bugün STK’lar olarak yazı yazıyoruz
               okunmuyor, duyulmuyor. 81 ilin Sanayi ve Ticaret Odalarına; ‘firmalar kapanıyor, bitiyor, alacaklarını devletin taahhüt et-
               tiği tarihlerde alamıyor’ diyorsun umurlarında değil. Sağlık Bakanımıza, Müsteşarımıza ulaşamıyoruz. Ulaşsanız da verilen
               sözler hayata geçirilemiyor.
               Sevgili okurlarım, benim bu çözülmeyen sorunları dile getirmemden sadece kamu rahatsız değil diğer tıbbi cihaz sivil toplum
               örgütleri de rahatsız. Sizce nedeni nedir acaba bileniniz var mı? Tıbbi Tedarik Zinciri Kongresi’nde Sağlık Bakanlığı’nın medi-
               kal market kurup DMO üzerinden alım yapacağı konuşuldu. Alırken tasarruf, alırken kâr etmeyi her sunumda dile getirdiler.
               Satarken kâr etmeyi kimse dile getirmedi. Amaçları bayilere verilen iskontoyu kamulaştırmak, ödemeleri 90 güne çekmek.
               Peki, bunun sözünü biz kaç defa aldık ve her seferinde daha da uzamadı mı bu ödeme süreleri? Şuanda sistem bayilerden alı-
               nan çeklerle banka üzerinden yürüyor. Yarın çek de alınamayacağı için batan tıbbi cihaz sektörünü nasıl ayakta tutacaksınız.
               Sağlık Bakanlığı tıbbi cihaz firmalarını bakkallara benzetiyor ve artık bakkallarla çalışmak istemediklerini Antalya’daki
               toplantıda dile getirdiler. Sevgili okurlarım Sağlık Yayıncılık olarak sektörün yayınıyız, biz sizin adınıza soruyor, aldığımız
               cevapları, bilgileri de sizinle paylaşıyoruz. Karar sizin.

               Sayın Cumhurbaşkanım,  Sayın Başbakanım, Sayın Sağlık Bakanım; Sağlık Bakanlığında bir gurup sanki sağlık sisteminin
               başarılı olmaması için  bazı STK’larla iş birliği yapıyor ve bunun için çalışıyorlar. Siz daha çok iş yeri daha çok istihdam diyor-
               sunuz ama sektörün hali ortada; 3200 ithalatçıdan 1900 ithalatçıya, 1360 üreticiden 860 üreticiye, 8225 bayiden 4000 bin bayi
               firmaya düşüldü. Bizleri bürokrasiye boğdular. Artık evrak işlerinden  işimize bakamaz olduk. Bir serbest satış belgesi için
               aylarca gümrükte mallarımız bekler oldu. Belge yüzünden ihracat yapamıyoruz.  Kamu İhale Kurumu artık kanunları uygu-
               lamak yerine haksızlığa uğrayanlardan ekonomik çıkar için çalışan bir kurum görüntüsü vermektedir. Kuruma üye olurken
               firma  her türlü belge ve bilgiyi verdiği halde her şikayet için yine aynı belgeleri istiyor ve belgelerde en küçük bir eksiklikte
               şikayeti kabul etmiyor. Dijital bir çağda yaşarken böyle bir kurumun varlığını düşünebiliyor musunuz?  İhale şikayetlerinde
               yatırılan bedelin  iadesiyle ilgili söz verildi hala yerine gelmedi. İhalelerde kesin ödeme süresi olmadan ihaleye çıkılamaz
               kanun  maddesi uygulanmıyor. Başkanla konuştuğunda bunun nasıl takip edileceğini, bunun mümkün olmadığını söylüyor,
               bunun bir yazılımla  çözülebileceğini bilmiyor.
               8 Yıldır Sosyal Güvenlik Kurumu’nda fiyatlar artmıyor. Türkiye’de 300 ilaç şirketi var. Bunların 67’si üretici 12’si çok uluslu
               şirketlere ait. 300 şirkete devletin ödediği rakam 7.7 Milyar Dolar. 300 şirkette çalışan sayısı 31 bin kişi. Tıbbi cihaza harca-
               nan rakam 2.6 milyar dolar TİTUBB kayıtlarında 14.744 firma olarak görünüyor ama biz firmaları her 6 ayda güncelliyoruz
               2017’de birinci aydan 12’ci aya kadar toplam tıbbi cihaz firma sayısı 7194. Bunların 1114’ü üretici, 1520’si ithalatçı, 4349’u bayi,
               181’i üretici-ithalatçı. 2016 31 Aralıkta nasıldı? 1360 üretici, 3200 ithalatçı, 8225 bayi, 244 üretici-ithalatçı vardı. Peki Tıbbi ci-
               haz Sektöründe bu kadar az bir rakamla kaç istihdam sağlanıyor? Üretici ithalatçı çalışan 98.875, bayi çalışan 21. 745, toplam
               120. 620 çalışan var. İlaçta 11.500 ürün var tıbbi cihazda 2.5 milyon adet ürün çeşidi var.

               Sayın devlet yöneticilerim sektörün durumu budur. Acil bir eylem planı hazırlanmazsa, elimizde ne üretici, ne ithalatçı, ne
               bayi kalacak. Ne de istihdam sağlayan bir sektörden söz edebileceğiz.
   1   2   3   4   5   6   7   8   9   10   11