Page 20 - Mart 2018

Sağlıklı Günlere...

Prof. Dr. Semih Baskan

Okan Üniversitesi
Tıp Fakültesi Dekanı
semih.baskan@okan.edu.tr

32.Yılında TUS

Sorgulanıyor

1986 yılında zamanın ÖSYM Başkanı rahmetli hocamız Prof. Dr. Altan Günalp Tıpta Uzmanlık
Sınavı(TUS)nı oluşturduğunda toplumda büyük ses getirmişti. İlk kurulan kadroda görev almanın
gururunu hiç unutmam mümkün değil. Gerek Sağlık Bakanlığı’nda gerekse de Tıp Fakültelerinde
uzmanlık eğitimi yapmayı hedefleyen genç hekimler için bir umut ışığı olmuştu TUS.
Yılda iki kez Nisan ve Eylül aylarında yapılmaya başlayan TUS’ ilk kez 7200 hekim katılmışken bu-
gün ise bu sınava her defasında 14.000-16.000 hekim girmektedir.

Bu sınavlarda sorulacak çoktan seçmeli soruların hazırlanmasında tıp fakülteleri öğretim üyelerin-
den destekler isteniyordu. Bu sorular ÖSYM’de büyük bir gizlilik ve titizlik içerisinde hazırlanıyor-
du. Ancak sonraki yıllarda yavaş yavaş sorunlar ortaya çıkmaya başlıyordu.

Ankara dışındaki tıp fakültelerinden gelen öğretim üyelerinin sayısının kısıtlı olması soru banka-
sının zenginleşmesine engel oluyordu. TUS’un 10. yılında kaleme aldığımız bir makalede şunları
yazmışız, “Tıp bilimi son derece süratli bir değişim göstermekte ve her geçen gün bilgiler yenilen-
mektedir. Soru bankasının oluşmamasından dolayı bir sınavda sorulan soruların yeniden sorulması
büyük sorun yaratmaktadır.”

Yıllar geçtikçe bu alanda yeni bir sektör ortaya çıkıyor ve TUS Dershaneleri yaygınlaşıyordu.
Normalde Milli Eğitim Bakanlığı’nın denetiminde olması gereken bu dershanelerde kimlerin görev
yaptığı hep bir soru işareti olarak zihinlere kazınıyordu.

Çağdaş tıbbın gelişmesine bağlı olarak yeni Uzmanlık dalları oluşuyor ve bunlar da TUS’ta yerlerini
alıyorlardı. Bir örnek verilecek olursa Tıbbi Genetik çok önemli ve gelişen bir dal olarak sınavlarda
kontenjan açılmasına karşın bu daldan soru sorulmaması bir çelişki olarak görülüyordu.
Özellikle son yıllarda temel bilimlerde öğretim üyesi açığı çok olmasına karşın, yaptığımız bir çalış-
mada 2012-2017 yılları arasında yapılan 12 sınavda Anatomi, Fizyoloji, Histoloji-Embriyoloji uzman-
lık alanlarında bir kadro bile açılmamış olması anlaşılır gibi değildir.

2002 yılında ilki yapılan ve 2014 yılında revize edilen YÖK’ün hazırladığı Çekirdek Eğitim
Programı ile sorulan sorular arasında bir uyum olmaması bugün en fazla tartışılan konuların başın-
da gelmektedir.

Son yıllarda TUS sonuçlarına yapılan itirazlar gün geçtikçe artmaktadır. Bu itirazlara cevaplarında
geç sonuçlanması kamu oyunda tartışma konusu olmaktadır. Bir örnek vermek gerekirse 20 Eylül
2017 tarihinde yapılan sınava ait sonuçların 16 Ocak 2018 tarihinde bir başka deyişle 118 gün sonra
açıklanması anlaşılır gibi değildir. Bu sonuçların daha önce açıklanabilmesi ve itirazların değerlen-
dirilmesi için birden fazla bilirkişi komisyonlarının oluşturulması gerekmektedir.

32 yıldan sonra TUS’un yeniden masaya yatırılması ve tartışılması binlerce hekimin ortak beklentisi
olarak karşımızda durmaktadır.